Millet vicdanını derinden yaralayan küçük yaştaki çocuklara yönelik cinsel istismar ve cinayet vakaları karşısında Türk adalet sisteminin yeniden masaya yatırılması gerekliliği hasıl olmuştur.

Milletimiz bu düzenlemenin biran evvel gündeme getirilerek neticelendirilmesinden yana taraftır.

Milletin canına malına namusuna çoluğuna çocuğuna ve dünyamızı paylaştığımız diğer masum canlılara yönelik her türlü şiddet için ciddi caydırıcı ve önleyici cezalar getirilmelidir.

Yüce kitabımız da Allah bizlere “Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.” Buyuruyorlar.

Evet bugün adalet sistemimizin kamu vicdanının ve millet vicdanının daha fazla yaralanmasına müsaade etmemeli ve bu suçların failleri için cezaevi intiharlarından medet ummayı bi tarafa bırakarak idam cezasını dahi içine alan ağır cazai yaptırımları hayata geçirmeliyiz.

Geçirmeliyiz ki insanımız huzur içinde bir ülke ortamına kavuşabilsin.

Yitip giden canlarımızın ruhları şad olsun mekanları cennet olsun failleri bu dünya da da cehennemi yaşasınlar.

Öyle bir devirde yaşıyoruz ki dini ve milli bayramlarda dahi çocuklarımız sokaklarda parklarda bahçelerde cıvıl cıvıl neşe içinde ebeveynleri olmaksızın koşup oynayamaz gülüp eğlenemez hale gelmişlerdir. Hiç kimse çocuğunu yalnız başına bakkala ekmek almaya dahi gönderemez durumdadır. Sokak hayvanları insan gördüğünde ne yapacağını bilmez halde sağa sola kaçışır hale gelmiştir.

En basit anlamda “hak” kavramı, “hürriyetin” (özgürlüğün) ele avuca gelmiş olduğu şeklidir. Yani hürriyetin somuta indirgendiği bir zemindir.

Devletin toprakları üzerinde yaşayanlar için anayasada karşılığı bulan temel haklar insanların sırf insan oldukları için, doğuştan gelen, insanca yaşayabilmek adına gerek duydukları haklardır.

Bu hakların başlıcaları; en temel hak olarak da bilinen Yaşama Hakkı, bireyin ruh ve beden bütünlüğünü korumayı amaçlayan Kişi Dokunulmazlığı Hakkı, bireyin uygun bir ortamda hayatını devam ettirebilmesi için gerekli olan Sağlık Hakkı, Eğitim Hakkı, Dilekçe Hakkı, Özel Yaşamın Gizliliği Hakkı, konut dokunulmazlığı Hakkı, Seçme ve Seçilme Hakkı v.b. bir takım haklardır.

Devlet, üzerinde yaşayan tüm canlıların hürriyetlerini ve güvenliklerini huzur ve refahlarını sağlamak görevini yerine getirmekle yükümlüdür.

Bu bağlamda toplumumuzun her kesimine de önemli görevler düşmektedir. Kısacası bu illetin üstesinden hep birlikte gelmek durumundayız ve inanıyoruz ki başaracağız.

Arif Yaşar

Genel Başkan