Sağlıkta Dönüşüm Nereye Gidiyor?

 Değerli Basın Mensupları

Sağlıkta dönüşüm süreci, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu, Dünya Sağlık Örgütü gibi küresel aktörlerin içerisinde yer aldığı hizmetler ticareti genel anlaşması tarafından yönlendirilen,  küreselleşme hareketinin bir parçası olduğu hepinizin malumudur.

Bu süreç yeni kamu yönetimi yaklaşımının bir parçasıdır. Türkiye’de kamu yönetimindeki dönüşümle kamusal sağlık hizmetlerinin yeniden yapılanması arasındaki bu somut ilişki, sağlık politikalarındaki pozitif yönleri gözler önüne sermesine karşın, sağlık hizmeti üretimi noktasında, klinik süreçlerde, yurttaşların hizmet alım biçimlerinde ve sağlık personelinin çalışma koşullarına etkileri ile alakalı veriler görmezden gelinmektedir.

Bu bağlamda hastanelerin özerkleştirilmesi söylemi yeni bir olgu olmamakla birlikte, süreç hız kesmeden devam ettirilmekte ve maalesef STK’lar bu durumu görmez gelmektedir. 2003 yılında yayınlanan 4924 sayılı yasa ile eleman temininde güçlük çekilen yerlerde eleman ihtiyacının nasıl karşılanacağı hususu belirlenirken, kanunun 11. Maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa eklenen ve bu kanunun 36. Maddesine ek paragraf ile işlenen (Ek paragraf: 10/7/2003-4924/11 md.) “Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetler, lüzumu halinde bedeli döner sermaye gelirlerinden ödenmek kaydıyla, Bakanlıkça tespit edilecek esas ve usullere göre hizmet satın alınması yoluyla gördürülebilir. “ ibaresinin ne anlam taşıdığının takdirini sizlere bırakıyorum.

Burada elbette STK’lara önemli görevler düşmektedir. Hadiseye siyasi iktidarın penceresinden bakılacak olursa her söyleminizi sadece onaylayan bir sendika ile çalışmak politikaları uygulama noktasında işinizi kolaylaştıran olumlu bir durum olsa gerek.

Gelelim esas konuya;

Bugün Türkiye Kamu Hastaneleri Kurum Başkanı Sayın Dokucu’nun, basında yer alan bir haberini talihsiz bir açıklama olarak değerlendirmek durumundayız.

Haberde şöyle denilmiş;

“Sağlık Bakanlığı, kalkınmışlık düzeyi düşük bölgelerde hekim ve sağlık personeli istihdamında yaşanan sıkıntıyı aşmak için yeni bir formül geliştirdi.

Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Ali İhsan Dokucu, Bakanlık olarak 5. ve 6. bölgelerdeki daha az kalkınmış yerlerde hekim ve sağlık personeli istihdamının sürekliliğinin sağlanması için yeni bir mevzuat değişikliğine gittiklerini anlattı.

Dokucu: Niyetimiz bu bölgelerde çalışan tüm hekim ve sağlık personelinin sözleşmeli statüye alınması ve aynı işi yapan personel açısından herhangi bir ücret farklılığının bulunmamasıdır dedi.

Düzenleme sonrası bu bölgelerdeki personelin alacağı maaşla ilgili bölgesel olarak küçük değişiklikler olmakla birlikte %50′ye yakın bir ücret artışı olacak. Şartlar itibarıyla bölgeden ayrılınca da bu hakkını kaybedecek” dedi.

Kurum Başkanı Ali İhsan Dokucu, Yönetmelik değişikliğinin onay aşamasında olduğunu, daha sonra. 1-1.5 ay içinde ilan aşamasına gelineceğini de belirtti."

Bu haberin yorumunu da değerli sağlık çalışanlarına bırakıyorum.

EKSEN-Sağlık-Bir-Sen olarak inancımız odur ki, personel sıkıntısı bu tür uygulamalarla aşılamaz. Dışarıda atama bekleyen binlerce sağlıkçı varken, onları kadrolu veya güvencesiz olarak hizmet satın alma yoluyla istihdam etmediğinize göre, halihazır da ki personelinizi belli bir bölgeye sabitleme düşüncesi anayasanın eşitlik ilkesiyle asla bağdaşmaz, eldeki mevcut personel üzerinde, uygulayacağınız sistem o bölgelerde tutarsa ileride tüm yurt çapında uygulamaya geçmek gibi bir düşünceye sahipseniz bunu açıkça ifade etmelisiniz.

Ayrıca sağlıkta dönüşüm programı ile özerkleştirmeye çalıştığınız hastaneler ve burada çalışan kamu görevlisi sağlık personelinin yarınları için plan ve düşüncelerinizi açıkça ifade etmelisiniz.

 

Arif YAŞAR

EKSEN-Sağlık-Bir-Sen

Genel Başkanı 

 Okunma Sayısı : 2727         06 Mart 2014

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 871019

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.